English
Fâtih'in Düzenlediği Şiir Yarışması (15. Yüzyıl)
Veciz söz söylemek, milletimizin son asra kadar tekâmül ettiği bir melekesi ve hazzıydı. Az söylemek, çok susmak; az ile çoğu anlatmak… Kanaat sahasında olduğu gibi söz ilminin de en m
Atalisânımızca Saz ve Söz
Bir et ve bir tırnak... Yüzyıllar boyunca duygularımızı resmeden mısralarımız; onları dilleyen ve kuvvetlendiren müziğimiz ile bir bütünü teşkil ettiler. Öyle bir bütünlüktü ki bu
İstiklal Marşımızın Kabulü - 12 Mart 1921
İstiklal Marşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin millî marşıdır. Mehmet Âkif Ersoy tarafından yazılmış 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından olarak kabul
Bir Gerçeğin Masalı: Sahra’daki Su
Geçmiş zamanların, zemheri yıllarından… Asrın en derinlerinde; dili, ayakları ve cismi olan bir karanlık yaşardı. Bu karanlığın varlığı insan yığınlarının fikirlerine ve yürek
Ucubesel Dönüşüm
Bugün, karşı komşumuz Kıbrıs gazisi Macit Bey’in evi de un gibi ufalanıp kamyonlara doldurulduktan sonra yalnız kaldım ruhsuz ucubelerin arasında. Macit Bey, iki ay önce rahmetli olu
Bir Yazı Yazma Sanatı: Lipogram
Lipogram, kasıtlı olarak bir harfin hiç kullanılmadığı yazı türüdür. Yunanca atlamak, noksan olmak anlamlarını kapsar. O kadar ki yazarın tüm yazı boyunca malum bir harfin idamına ant
Pera Palace - Atatürk'ün Sıkça Konakladığı Otel
Pera Palace Hotel, Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk otelidir. 1892 yılında yapımına başlanılan otel 1895 yılında özel bir balo ile hizmete açılmıştır. İstanbul’da Osmanlı
JEFFREY EPSTEİN: Skandallarla Dolu Bir Hayatın Ardındaki Gizem
Jeffrey Epstein, finans dünyasında başarılı bir kariyere sahip olmasının yanı sıra skandal ve yasal sorunlarıyla ünlü bir iş adamı ve milyarderdi. Epstein'in adı cinsel suçlarla ve su�
Türklerde Okçuluk
Ok ve yay, tarih öncesi devirlerden beri savaş aleti olarak kullanılmış ve pek çok toplum tarafından gücün sembolü olarak görülmüştür. Her ne kadar Mısır, Asur, Hitit ve Çin medeniye
Bilgeliğin Kısa Tarifi
Phala nerdeyse her gün sepetini meyvelerle doldurup yola koyulurdu. Yürürken kendi kendine gülümser, bazen duraksayıp düşüncelere dalar ve tekrar yoluna devam ederdi. Onun bu halini görenler
