Bilgeliğin Kısa Tarifi
Phala nerdeyse her gün sepetini meyvelerle doldurup yola koyulurdu. Yürürken kendi kendine gülümser, bazen duraksayıp düşüncelere dalar ve tekrar yoluna devam ederdi. Onun bu halini görenler
Phala nerdeyse her gün sepetini meyvelerle doldurup yola koyulurdu. Yürürken kendi kendine gülümser, bazen duraksayıp düşüncelere dalar ve tekrar yoluna devam ederdi. Onun bu halini görenler
Tarih 19 Mayıs 1894. Devrin hükümdarı Sultan II. Abdülhâmid Han bir ferman buyurur. Kesin bir emri ifade eden bu ferman doğrudan Maârif İdâdîlerine; yani dönemin Milli Eğitim Bakanlığ�
“…benseanlamış değilim böyle maceralardanne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör oluryalnızcoşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvannüfus cüzdanımda tuhafekmek damgası durur.�
“Mademki düşünüyorum. O halde varım!” -René Descartes- “Yeryüzündeki en değerli şey nedir?” derlerse ne dersiniz? Ben ‘Özgür Düşünce’ derim. Tabi ki bu, sahip olduğumuz
Geçmiş zamanların, zemheri yıllarından… Asrın en derinlerinde; dili, ayakları ve cismi olan bir karanlık yaşardı. Bu karanlığın varlığı insan yığınlarının fikirlerine ve yürek
Üniversiteye kayıt hakkını kazanmanın heyecanı ile Başkent’in yolunu tutan Mithat, daha önceden görüşüp anlaştığı emlakçı tarafından hazırlanan dairesine taşınmıştı.Vatan ap
İnsanoğlu, dünyaya geldiğinden beri yaşamını kolaylaştıracak nesneler bulmuştur. Bu, bazen tekerlek bazen uçak olmuştur ve ulaşım araçları tekerlekten arabaya, gemiye hatta uçağa evr