Pera Palace Hotel, Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk otelidir. 1892 yılında yapımına başlanılan otel 1895 yılında özel bir balo ile hizmete açılmıştır. İstanbul’da Osmanlı sarayları dışında elektrik verilen; ilk elektrikli asansöre ve sıcak suya ilk sahip olan binadır.
Orient Express (Şark Ekspresi), 1888 yılında Paris-İstanbul seferlerine başladığında, İstanbul’da Orient Express yolcularının alışkın oldukları yüksek standartları sunabilecek bir otel yoktu. Bu boşluk Pera Palace Hotel'in yapımı ile doldurulmuş oldu. 1895 yılında özel bir balo ile hizmete açılan otel, İstanbul’un en ihtişamlı yapılarından biriydi. Pera Palace Hotel’in 16’sı süit 115 odası bulunuyor. Odalarının çoğundan eşsiz bir Haliç manzarası sunan binaya restorasyon sırasında eklenen SPA’da kapsamlı bakım hizmetleri verilirken, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, sauna ve buhar odası da, hem otel konuklarına hem de dışarıdan gelen misafirlere hizmet veriyor. Otelin gün ışığı alan, yüksek tavanlı tarihi salonları ise; davet, düğün ve toplantılara ev sahipliği yapıyor.
İlk resim sergisi, ilk yılbaşı balosu… Pera Palace Hotel, tarihi boyunca İstanbul’daki pek çok ilke ev sahipliği yapmıştır.
Pera Palace Hotel, ünlü konuklarına ait anılarla dolu odaları sebebiyle bir müze-otel statüsündedir.
Konum
Galata’dan Haliç’e, Eyüp sırtlarından Tepebaşı’na uzanan manzarasıyla Haliç’e bakan Pera Palace Hotel; bir zamanlar İstanbul’un küçük Avrapa’sı olarak bilinen Taksim-Beyoğlu’nun Pera Bölgesi’nde konumlanmaktadır. Tarihi Pera ve günümüz dinamizmini yansıtan Beyoğlu; İstanbul’un tarihi, kültürel ve sosyal merkezinde yer almaktadır. Otel, Taksim Meydanı’na yürüme mesafesinde, tarihi Yarımada’ya 5 km. uzaklıktadır.
Özel Alanlar
Tarihi Asansör Ünlü İngiliz yazar Daniel Farson, Türkiye'nin ilk elektrikli asansörünü şu sözlerle anlatıyordu; "Dökme demir ve ahşaptan yapılmış dünyanın en güzel asansörüdür. Bu asansör reverans yapan bir kadın gibi yükselir. Turistler gözlerini bu müthiş sevimli ve aristokrat asansörden ayıramazlar." Misafirlerimize 124 yıllık Türkiye’nin ilk asansörü ile odalarına kadar eşlik ediyoruz.
Agatha Restaurant Adını Pera Palace Hotel’in ünlü müdavimlerinden Agatha Christie’den alan otelin ana restoranı Agatha, Orient Express’in güzergahındaki en önemli duraklar olan Paris, Venedik ve İstanbul’dan hareketle, bu mutfakları bir araya getiriyor... Fransız, İtalyan ve Türk lezzetlerini yiyecek ve içecek alanında birleştirerek şık bir atmosferde misafirlerin beğenisine sunan Agatha, kahvaltıdan itibaren gün boyu açık. Agatha Restaurant, özellikle şeflerle sohbet edilebilen şov mutfağı ve restoranın girişindeki zengin şarap kavıyla iddialı…
Orient Bar Yıllar boyunca İstanbul aydınlarının buluşma noktası olan Orient Bar, saatler süren koyu sohbetlerin ev sahibi olmaya hazır. Unutulmaya başlanan gerçek bar keyfi, zengin şarap ve içki menüsü ve özgün kokteyllerle, yaz aylarında terası da bulunan Orient Bar’da yeniden hayat buluyor.
Patisserie de Pera Eskiden beri bir İstanbul klasiği olan Patisserie de Pera’da, özel Fransız pastaları, kuruvasanlar, makaronlar ve el yapımı çikolata bulunuyor. 24 kişilik oturma alanına sahip olan bu çok özel Fransız tarzı pastane; dantel perdeleri, gümüş şekerlikleri, nadide porselen takımları ile konuklarına her şeyiyle özel bir mekanda olduklarını hissettiriyor.
Kubbeli Salon Yüksek tavanlı mimarisi, kubbeleri ve parke zeminiyle geçmişin ihtişamını yaşatan Kubbeli Salon, haftanın her günü bu büyülü atmosfere eşlik eden canlı piyano müziğiyle akşamüstü çaylarına ev sahipliği yapıyor.
Efsane Misafirler
Agatha Christie
Dünyanın en ünlü polisiye romanı yazarlarından Agatha Christie, 1926 ve 1932 yılları arasında birçok kez Pera Palace Hotel'de konaklamıştı. En ünlü romanlarından ‘Doğu Ekspresi’nde Cinayet’i, ziyaretlerinden biri esnasında 411 numaralı odasında yazdığı söylenir.
Agatha Christie ile Pera Palace Hotel’i birleştiren oldukça ünlü bir anahtar hikâyesi vardır.
Ünlü yazar, 1926’da 11 gün boyunca ortadan kaybolmuştu. İddialara göre bu süre zarfında otelin o zamanki sahibinin Yeniköy’deki villasında kalıyordu. Yazarın ölümünden sonra ünlü bir medyum olan Tamara Rand, yazarın kaybolduğu o döneme ait detayların Pera Palace Hotel’deki odasında gizli olduğunu öne sürdü. Bunun üzerine yazarın odasında, medyumun tarif ettiği yerde 11 kayıp günün sırrını çözecek bir anahtar bulundu. Ancak otel yönetimi ile sırrı hikâyeleştirmek isteyen Warner Bros arasındaki gelgitler nedeniyle sır çözülemeden anahtar rafa kaldırıldı.
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk, 1917 yılından itibaren Pera Palace Hotel’de birçok kez konaklamış ve üst düzey misafirlerini ağırlamıştı.
Atatürk’ün cephe dönüşlerinde ülke için önemli kararlar aldığı ve misafirlerini ağırladığı 101 numaralı oda, doğumunun 100. yılında bir müze oda haline getirildi.
101 numaralı oda; Atatürk’ün en sevdiği renkler olan gün doğumu rengi ve şafak pembesiyle yenilenmiş ve ona ait özel eşyalarla zenginleştirilmiştir.
İstanbul’un işgal günlerinde, Atatürk’ün Pera Palace Hotel’e yaptığı bir ziyaret sırasında işgal komutanlarından bazıları da orada bulunmaktaydı. Salondan içeri giren Atatürk’ü fark eden komutanlar, onu masalarına davet etmek istediler. Mustafa Kemal Atatürk ise bu istek üzerine şu unutulmaz cümleleri kurdu: “Her ne kadar şu anda İstanbul’un sahibi onlar gibi görünse de yakında gidecekler. Bu nedenle kendileri burada misafirdir. Bizde de misafirler ağırlanır. O yüzden arzu ederlerse onlar benim masama buyurabilirler!”
Ayrıca bir zamanlar Atamızın kaldığı bu odada kısa bir süre de olsa bulunmuş olmak güzel bir histi.
Kaynakça:
https://blog.perapalace.com/peranin-hi%CC%87kayesi%CC%87/pera-palace-hotel-hakkinda-ilginc-14-bilgi/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Pera_Palas
English: https://xsayfa.com/en/pera-palace-the-hotel-where-ataturk-frequently-stayed
Muhammed Niyazi Alpay - Cryptograph
Senior Software Developer & Senior Linux System Administrator
Öğrenmeye ve araştırmaya meraklı bir kişilik
PHP MySQL MongoDB Python
Hiç yorum yok