X Sayfa
X Sayfa
X Sayfa

Koruyamadıklarımız (Elmalı Davası)

Koruyamadıklarımız (Elmalı Davası)

Biz çocukken ev çizerdik bacası tüten… Güneşin sapsarı parladığı dağların arasından akan dereler çizerdik ya da biz çocukken salıncakta sallanan çocuklar çizerdik ve açmış çiçekler ya da bir anne bir baba ve kardeş çizerdik. Rengarenk boyalarımızla o boş sayfaları birer masala çevirirdik. Şimdi ise çocuklar uğradıkları istismarı çiziyorlar. Yediği dayağı, çektiği acıyı, yaşadığı o kabusu çiziyor. O küçücük yaşında rengarenk olması gerekirken kararan iç dünyasını çiziyor. İçindeki zehri akıtıyor sayfalara. Biz çocukken ya canımız sıkılmasın diye resim çizerdik ya da öğretmen istedi diye. Şimdi çocuklar sesim duyulsun ve bu çektiğim acı bitsin diye çiziyor resimlerini. Şimdi çocuklar gerçekten istismara uğradığını ispat edebilmek için çiziyor. Çiziyor da yetmiyor yine o iğrenç elleri durdurmaya. Sonsuza kadar o parmaklıkların ardında kalması gerekenleri o deliğe tıkmaya… Ne bu resimler ne de istismara uğradıklarına dair alınan raporlar yetmiyor. Şimdi herkes feryat figan sosyal medyada soruyor “Nerde adalet ?” diye. Ne yazık ki bir hukukçu olarak, bir avukat olarak bu soruya verebileceğim bir cevap yok. Sahi nerde adalet ?
Evet adalet er ya da geç yerini bulur belki ama sosyal medyadaki yankılar sayesinde bulacaksa o mahkemeler ne işe yarar ? Ya da sosyal medyaya yansımayan çocukların haklarını kim korur ? Olayın takipçisiyiz çocuklara psikososyal destek sağlandı diye açıklama yapılıyor tepkileri dindirmek için. Hangi psikososyal destek o çocukların yaşadıklarını unutturabilecek onlara ?
Biz daha küçücük yaştaki o yavruları koruyamadık. Hayvanları, kadınları, yaşlıları koruyamadık. Bırakalım Şeyma Subaşı’yla uğraşmayı, yaka paça gözaltına aldığınız lgbt bireylerle savaşmayı da ülkece koruyamadıklarımız için savaşalım artık. Her konuda ahkam kesen ahlak bekçiliği yapmak isteyenler önden buyursun bu savaşta. Çünkü asıl ahlaksızlık çocuk istismarıdır. Asıl ahlaksızlık hayvan istismarıdır. Asıl ahlaksızlık aman duyulmasın konu komşu ne der diye çocukları susturmaktır. Asıl ahlaksızlık onların çığlıklarını duymamaktır.
Dosya içerisine giren adli tıp kurumu raporlarında çocukların istismara uğradığı açıkça tespit edilmişken, çocuklar istismara uğradıklarını ilk günden beri ısrarla beyan ederken, çocukların beyanlarına itibar edilebileceği, herhangi bir yönlendirme olduğuna dair bulgu olmadığı açıkken ve savcı sanıkların tutuklu yargılanmasını talep etmişken bu sanıklar neden 3 celsedir tutuksuz yargılanıyor? Bunların dışarda olması ne vicdana ne de hukuka uygun değildir. Farklı suçlarla ilgili binlerce dosyada ortada somut bir delil yokken bile bu ülkede insanlar tutuklu yargılanırken bu kadar delile rağmen verilmiş olan tahliye kararı hem toplum vicdanını hem de toplumun adalete olan inancını bir kez daha sarsmıştır.

Fatih Sultan Mehmet Han der ki:

“Aklı öldürürsen ahlak da ölür.

Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.

Kadı’yı satın aldığın gün adalet ölür.

Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.”

Akıl çoktan öldü, ahlak desen kalmadığı aşikar. Millet olur olmaz her konuda bölünmekten paramparça oldu. Son zamanlarda daha da açıkça görüyoruz ki adalet de ölmek üzere. İsyanımız, çırpınışlarımız bundandır. Sırada ne var ?

Bunları da okumak isteyebilirsiniz

Hiç yorum yok

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir